1961 kez okundu | İnternet
Çocukların okul çağlarında öğrendiği bilgilerin kalıcı ve etkin olması için hayal dünyalarına girmek gerekiyor.
Öğrencilerin en iyi öğrendiği zamanlar en mutlu olduğu dönemlerdir.
Okul çağında tüm çocukların kulakları teneffüs zilinin çalmasında ve gözleri ise kapıda olur.
Bir an önce kapıyı açarak bahçeye koşmak ve oynamak isterler.
Öğretmenler etkili öğretimi kullanması için iyi bir fırsat elde ediyorlar.
Nasıl mı? Bir insan bir nesneye farkında olmadan ne kadar çok bakarsa nesne ile ilgili bilgiler o kadar çok kalıcı belleğe yerleşir.
Böylece öğrencilerin daha iyi öğrenmesi sağlanır.
Öğretmenler, okul kapısını giydirerek öğrencilerin farkında olmadan öğrenmesini sağlayabilirler.
Mesela fen ve teknoloji alanında, bilim adamları hakkında, kimyasal veya fiziksel olaylar gibi kategoriler ile eğlenceli bir eğitim alanlarına dönüştürülebilir.
Anaokullarında ise çocukların hayal gücüne hitap eden renklerde, eğlenceli şekiller de olması ise okulu cazip kılar.
Yöneticiler açısından ise okul kapılarını giydirmek okul kapılarını yenilemekten de daha uygun fiyatta olmaktadır.
Çocuklar oyun çağını geçtikçe, okulu eğitim yeri olarak değil de ceza ya da anne ve babadan ayrı kalma nedeni olarak görmektedirler.
Bu durumun ise can sıkıcı sonuçları vardır.
Böyle durumlarda çocukların merak ettiği, ilgisini okula çekmesini sağlayan renkler, şekiller ya da çalışmalar yapılmalıdır.
Bilim adamlarını merak eden ya da bilim adamlarından ilham alan öğrencilerin sayısı azımsanamaz.
Bu yüzden de okul merdiven yazıları ile bilim adamlarının çalışmalarını, buluşlarını ya da kronolojik tarihi olayları içeren veya matematik formüllerini içeren yazılar yazılabilir.